Medipol Başakşehir ile ilk maçına çıkan Aykut Kocaman, 3-0'lık Galatasaray yenilgisini değerlendirdi.
''Uzun bir aradan sonra geldim. Benim de dışarıda kalmamın ana nedenlerinden biri salgındı. Pek çok şey değişmemiş ama taraftar olmadığı için futbolu futbol yapan coşku kalmıyor. Taraftarın olmaması büyük bir eksiklik. Tabii seyirci olmayınca tatsız sesler var, onlar çok duyuluyor. Bugün de o vardı.''
''Buradan puanı ve üç puanı alabilecek pozisyonları elde ettik. Ancak maçın skoru 3-0 olunca söylenecek bir şey olmuyor. Muslera maçın en iyilerinden biriydi. Şu andaki zihinsel ve psikolojik durumun da etkisiyle maçın başında topun Galatasaray'da normaldi. Sonra oyuna ortak olduk. İlk yarı berabere bitmek üzereyken olağanüstü bir orta ve beyinle yapılan bir vuruş... Sonra Donk'un kafa golü geldi. Geçen maç da aynı pozisyondan, aynı yerden bir gol yedik. 2-0'dan sonra çevirmek kolay değildi. Gol ararken de üçü yedik.''
''Henry Onyekuru dokununca kendini yere bıraktı penaltı oldu. Ama Demba Ba'yı Donk itti, penaltı verilmedi. Kriterler ne anlamıyorum. Ama anlayacağız galiba yavaş yavaş. Maçın başındaki konuşmamda da söylediğim gibi dönemsel bir sıkıntı var. Zaten o yüzden antrenör değişikliği oldu. Bunu bir şekilde çevireceğiz.''
Turuncu-lacivertli takımın başında ilk maçına çıkan Aykut Kocaman, karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Salgından sonraki süreçte bugün ilk defa başladık. Pek çok şey benzer, pek çok şey değişmiş ama şartlar bu. Bu, oyunları da etkiliyor. Taraftarın olmadığı ortam deplasmanda da olsanız fark etmiyor, oyunun genel çehresini çok değiştiriyor. Coşkuyu oluşturan en önemli faktör taraftarın varlığı, onun olmaması ilginç bir deneyim. Futbolun bütün unsurları için sıkıntılı bir durum." ifadelerini kullandı.
Medipol Başakşehir'in sezona dinlenemeden sıkışık bir maç trafiğiyle başladığını ve bunun takımı olumsuz etkilediğini aktaran Kocaman, şunları kaydetti:
"Yüksek öz güvenin de etkisiyle ilk 8 haftalık periyotta kendi ortalamasının altında da olsa kabul edilebilecek bir durumda bulundular. Ortalaması böyle bir trafikte makul sayılabilirdi. Gençlerbirliği maçından sonraki süreçte bugün 14. maç, sadece 2 galibiyet var. Ciddi bir yorgunluğun içindeler, zihinsel bir yorgunluk olduğunu düşünüyorum. İlk antrenmanda ve maç öncesi gözlemim buydu, bu maçı oynadıktan sonra bu konuda düşüncelerim daha da pekişti. Çok kolay gol yiyen bir takım haline geldi. Son 6 yılda hep ilk 4'ün içinde olmuş, temel özelliği son derece düzenli ve az gol yiyen bir takım olmasıydı. Fakat bu son süreç, mental yorgunlukla beraber bunu tersine çevirdi."
Karşılaşmaya bu psikoloji nedeniyle ikinci bölgede oyunu kabul ederek başladıklarını belirten Kocaman, "Top Galatasaray'daydı. Ana plana geçince yavaş yavaş rakibi itmeye başladık. Özellikle ilk yarıda kuvvetli ataklar yaptık. Öne geçmek için yeterli fırsatları bulduk, değerlendiremedik. Devrenin sonuna kadar ceza sahamıza hemen hemen hiç giremediklerini söyleyebilirim. Donk'un yaptığı inanılır gibi değil. Altı kişiyi geçen, metrelerce uzaklıktan bir yay gibi giden orta inanılır gibi değil. Onyekuru'nun beyniyle yaptığı vuruş kalemizde sonuçlandı. Her şey çok iyi giderken geriye düşmek var olan ortamı biraz daha sıkıntılı hale getirdi. İkinci yarı oyunun kontrolünü ele geçirdik. Galatasaray kalesine daha kolay gittik. Oyunu çevirecek pozisyonlar oldu ama yine beceremedik. Galatasaray'ın kornerden bulduğu golden sonra maçı çevirme ihtimalimiz çok azalmıştı. Birkaç tesadüf arka arkaya gelmeliydi. Maçın yıldızının Muslera olması, karşılaşmayı en iyi anlatan durumlardan biriydi." şeklinde konuştu.
Hakem yönetimini de eleştiren Kocaman, "Yorumcularımızın çoğu uzun zaman dinledim tabii ki genel olarak hakemlerden konuşulmasını istemiyor ama bıraktığım gibi olan ve olmayan şeylerden biri şu, Onyekuru'nun üçüncü gol öncesindeki penaltısında oyuncumuz tüy gibi değdi herhalde ayağına. Hafif bir teması var mı yok mu bilmiyorum ama çat diye penaltıyı verdi. Topu önüne almaya çalışan Demba Ba'yı Donk itince penaltıyı vermedi. Standardı merak ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Aykut Kocaman, "İrfan Can Kahveci'nin Fenerbahçe'ye transferi öncesinde Medipol Başakşehir'le prensip anlaşmasına vardınız. Transferine onay verdiniz mi?" sorusuna ise, "Başakşehir'e gelmeden önce transferinde bayağı bir yol alınmıştı. O saatten sonra döndürmek herkesin kaybına olacak bir durumdu. Oyuncu, kulübümüz ve almak isteyenler için. Oyuncu gitmeyi kafasına yerleştirdiyse onaylama ya da onaylamama durumunda oluşturacağı durumu iyi tespit etmek gerek. Bu konuya açıkçası çok müdahil değilim." yanıtını verdi.