İşte Burak Elmas'ın sözlerinden öne çıkanlar:
Çok fazla hocayla oyuncuların arasına girmeyen bir yönetimiz. Takım çok motive. Umarım, Barcelona'da gösterdiği ve Türkiye kamuyounun takdirini kazanan disiplinli ve kuvvetli oyunu göstererek, Ali Sami Yen'de yazılan destanlara bir destan, bir başarı daha eklerler. Kuruluş felsefemiz, Türk olmayan kulüpleri yenmek ve Galatasaray bunlardan hiçbir zaman kopmadı. Bunun sonucunda da futbolda tek Avrupa kupası alan kulübüz. Bu yetmez, bunu her branşta devam ettirmek istiyoruz.
Çok ciddi atılamlar yaptık. Ülke futbolu artık dibi görmüş durumda. Türk futbolu gelir açısından yönetsel açısından dibi görmüş durumda. Burada cesaretli davranan, problemleri populerite amacıyla halının altına süpürmeyenler başarılı olacaklar. Son derece cesur kararlar alarak, Galatasaray'ı maddi ve mane vi kaostan çıkarmak için bir çok pozitif girişim yapıyoruz.
65 Milyon € seviyesinden 55 Milyon € seviyesine geldik. Hedefimiz, bütçeyi 30-35 milyon civarına indirmek. Sporda asıl yöneticilik kabiliyeti, doğru bütçeyle başarı elde etmek. Galatasaray'ın 85-90 milyon Euro'lar harcayarak başarısız olduğu dönemler oldu. Biz zor olanın peşinden gidiyoruz. Geçmişte bu zararları eden yönetimler ve yöneticiler, bir şey olmamış gibi ortada dolaşabiliyorlar. Biz de para harcayıp 'Bizden sonra gelen öder' diyebilirdik. Ancak bu yapı artık sürdürülemez. Bankalarla yeniden yapılan yapılandırmada iki bankaya Galatasaray'a finansal disiplini mecbur kırdığınız için değil, mecbur olduğunuz için yapacağız. Arzumuz Galatasaray'a kurumsal hafıza oluşturmak. Bunun için bankalara olan borcumuzu ödeyecek nakit yaratmak.
Bankalara olan borcu ödemeyebilmek adına ilave nakit yaratma projelerimiz de var. Stratejimiz oldukça doğru. Uygulamada bazen arzu ettiğimiz hız olmuyor. Kişilerle aynı fikirleri paylaşmadığınızı da yolda görebilirsiniz.
Maalesef bizim jenerasyonumuza bırakılan Galatasaray çok iç açıcı değil. Nakit üretmeyen, borç yükü altında bir Galatasaray bize bırakıldı. Buradan Galatasaray'ı çıkarmak için çabalıyoruz.
"BİR SONRAKİ TFF SEÇİMİ İÇİN LOBİ YAPIYORLAR"
Kulüpler Birliği'nin gücü kullanılarak, 3 kulüp başkanımız MHK Başkanı Serdar Tatlı ile görüşerek 9 hakemin maç yönetmemesi adına talepte bulundular. TFF'ye bir liste verildi ama diğer kulüplerin haberi yoktu. Bu liste kimin listesi diye sordum. Bunun bir alt yapısı olmalı dedim. Maalesef Kulüpler Birliği'nin üzerinde mutakıp olmadığı bir liste, MHK ve Federasyona dikte edildi. Kulüpler Birliği'nin birlikteliği o dönemde bana sorarsanız sona ermişti. Kulüpler Birliği olarak bir liste vereceksiniz ve bazı kulüplerin bundan haberi olmayacaktı. Bir takım lobiler ve güç göstermek isteyen kulüpler var. Göreve geldiğimizde tüm kulüplerin eşit olmasını söyledik. Bir sonraki federasyon seçimleri için bile lobi yapanlar var. Türk futbolu büyük bir kaos içerisinde. Bazıları yönetimlere girmek için lobi yapıyorlar. Bu 9 hakemin burada olması beni çok rahatsız ediyor. Bu kararları alırken bu kadar hizmet eden hakemlerin ailesi olduğunu ve gururu olduğunu da göz önünde bulundurmak lazım. Yapılış şekli ve zamanı çok yanlış oldu.
Bir takım kulüpler ve paydaşlar bu bozuk düzenden avantaj sağlamak istiyorlar. Biz çalışan ve adaletli bir sistemde başarılı olacağımızı düşünüyoruz ve bu sistemin değişmesini istiyoruz.
Galatasaray'a sezon içerisinde ciddi bir operasyon yapıldı. Bize karşı hata yapan hakemler de o listede var. Bir kulübün lehine hakem yapan hakemlerin, geçen gün liste çıkarttırdım, bütün hakemlerimizin hangi takımın maçını yönettiği ve dinlendirildiğinin tablosu geldi.
Sorunlara neden olan o kişiler gittiğinde o problemler halloluyor zannediyoruz. Bizim irademiz sorunların kamuoyuna aktarılması. Ancak burada ciddi bir mücadele var. Yenilikçiler ile gelenekçilerin bir mücadelesi var ve devam edecek. Daha şiddetlenecek. Artık yeni dünya teknolojileri yeni bakış açılarıyla sporu yönetmeliyiz. Geçmiş alışkanlıklara kulüpleri teslim edemeyiz. Devlet yardım eder, kulüpleri batırmazlar' mantığıyla bu işler devam etmez.
Trabzonspor, şu anda lider. Buraya gelmek için çok ciddi bir emek verdiler. Bu emeğe haksızlık etmemek lazım. Son derece de başarılı gidiyorlar. Onun için bu konuları birbirine karıştırmamak lazım. Bizim sorunumuz lobiler ve sistem sorunu. Bu sezon başlamadan 'bu konuları halledelim, yoksa yeni bir kaos sezonuna giriyoruz' dedim. 10 hafta kala hakemler bir anda sistemden çekildi. Ben çıkıp bize operasyon yapıldı diyebilirim. O zaman bununla ilgili suç duyurusunda bulunalım ve herkes aklansın.
Biz de rakiplerimiz de en sert şekilde denetlenmeli. İşini düzgün yapmak isteyen yönetimler bu kez linç ediliyor ve yanlış yapılıyor deniyor. O transfer yapıyor. O kulübü batırıyorsa ben batırmayacağım. Türkiye'de denetim zayıf. Esneklik nedeniyle kulüpler buraya geldi.
Burada da ciddi sorun var Türkiye'de. Bazı kulüpler, bilanço ve gelirleri ile kuramayacakları takımları ciddi şekilde kuruyorlar. Bizden daha borçlu kulüplerin daha fazla harcama yaptığını görüyoruz.
FFP sahada oluşmuyor o zaman. Borç yaparak bile gelirinden fazla harcamaması lazım kulüplerin. Bir takıma harcama limiti genişlettiğiniz zaman o takım borç yapıyor ama siz geliyorsunuz daha yüksek kadroyla, bir diğer takım zarar ederek sizle rekabet ediyor.
Dünyada çok büyük önlemler alınıyor bunlara. Yabancı ve kişisel sermayelerin girdiği kulüpler... Ciddi anlamda piyasa değerleri üzerinde verilen sponsorluk anlaşmaları inceleniyor... Türkiye'de de bunu iyi yapmak gerekiyor. UEFA'nın FFP sistemini tüm federasyonlar uygulama mecburiyetinde. Biz Türkiye olarak gözümüzü kapattık. Bu zararlar göz göre göre oluştu. Denetim... Biz de rakiplerimiz de en sert denetimden geçmeli.
Süper Lig AŞ, mevcut Kulüpler Birliği ve yönetimle kurulamaz. Kulüpler Birliği'nin mevcut yapısı içinde birlik ve samimiyet yok. Kulüpler Birliği içinde ciddi fikir ayrılıkları var. Böyle devam ederse Kulüpler Birliği içinde olmamayı da düşüneceğiz. En son erteleme kararında TFF, Kulüpler Birliği'ne sordu. Kulüpler Birliği'ne sorduğu zaman daha Barcelona maçını oynamamıştık. O gün "Böyle bir hava geliyor. Sahalar bozulabilir ve sakatlıklar olabilir" dedim. Bazı kulüpler "O istiyorsa, yapmayın" diyor.
Mevcut yayıncı 500 milyon $'dan ihale aldı. Her sene indirim aldı. 200 milyon $'a kadar indi. Ödeyemediği zaman indirim alıyor. 500 milyon $'a imza atıyorsunuz ve buna göre harcamalar yapıyorsunuz. Siz rakamdan vazgeçiyorsunuz ama benim alacaklım vazgeçmiyor. Yayıncı kuruluş gelirleri Anadolu takımları için de ciddi bir güç. O takımların hakkını da savunmalıyız. Önümüzdeki haftalarda gelişmeler yaşanacak. Saran Group'un yaptığı teklif var, en iyi teklifi onlar yaptı. 1A paketi henüz belirsiz.
Burada doğruları konuşmak lazım. Naklen yayın ihalesinde radikal karar almak lazım. Tüm gelirler düştü. Dip noktadayız. En büyük geliri yayın ihalesi olan kulüpler için de tehlikeli.
Havuz konusunda bizim görüşümüz; Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor, Türk sporunun faydası için bu havuzdayız. Yayından almamız gerekenlerden ciddi bir oranda fekakarlık yapıyoruz. Kulüpler Birliği'nde ve Futbol yönetiminde bozuk sistem devam ederse, o zaman radikal şeyler düşünebiliriz. Bizim kulüplerin Türk futboluna büyük bir görevi var. O görevden vaz geçmeyeceğiz.
Biz satmak için genç oyuncu sistemine girmedik. Biz bir strateji belirledik. Ana hedefi, arada tecrübeli oyuncular da olacak, genç oyuncuları geliştirerek, onlara değer katarak, onların arzuları dahilinde de bir sonraki aşamada gitmek istedikleri yolda Galatasaray'a ciddi gelir sokma projesi. Aynı proje altyapımızda da var. Altyapıda da ciddi yapılanmalar üzerine çalışıyoruz. "Biz bu projenin daha 1. senesindeyiz. Bunu bir anda yapamazsınız. Galatasaray olarak bunu yapmak için geç bile kaldığımızı söyleyebilirim. Oyunculara alınıp satılan bir emtia gibi bakmamak lazım. Oyuncular birer insan, bazıları gitmek istemeyebilir bazıları da gitmek ister. Doğru şartlar oluşursa her oyuncumuza izin veririz.
Bu göreve gelirken zor kararlar alacağımızı bilerek geldik. Bu güne kadar ilave borç almadık. Geçmişte nakit açığı olduğunda borçlanılırdı. Bankalar Birliği sonrası ciddi bir disiplinle yönetmek gerekiyor. Galatasaray'ı geleceğe hazırlamaya çalışıyoruz. Bunu alışkanlık haline getirmiş, Galatasaray'ın geleceğiyle ilgili kaygısı olmayan, bir iktidar değişimi isteyen veya kendilerini iktidarda görmek isteyen ufak bir grup var. Galatasaray'da çok ciddi bir aklı selim vardır. Galatasaray'da güç dengelerinden, kavgadan beslenen kutuplar var demiştik. Bu kutupları azınlık bırakacağımızı söylemiştik. Aklı selim çoğunluğun iradesini güveniyorum. Onların gerçek resmi gördüklerine inanıyorum. Seçimi kazandıktan bir ay sonra algı başladı. Sosyal medyada cebinde üç beş kuruş olan bu algılara katılabiliyor. İyi şey söylemek kötü şey söylemekten daha az reyting getirdiği için bazı medya mensupları da buna katıldı. Hikayenizi anlatabiliyorsanız rahat olmanız lazım. Galatasaray için doğru olanı yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Seçim kazanmak için değil doğru olduğu için çalışmaları yapacağız.
İbra edilmeme korkum yok. Kendilerini iktidarda görmek isteyen veya ibra etmemekten zevk alan bir grup var. Bizi genel kurul 3 yıllık bir süre için seçti. Biz bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz. Doğru bir şekilde yönetmeye çalışacağız. Zorlandığımız anlar olmuyor mu? Oluyor. Stratejimizden vaz geçmeyerek doğru yolda gitmeye çalışıyoruz.
Torrent çok zor bir dönemde geldi. Kısa dönemde çok maç sayısı vardı, takımı değiştirmek ve değişiklikler adına zamanı fazla olmadı. Galatasaray'ın bir efsanesinden sonra gelmek kolay değil. Ciddi anlamda haksız eleştiri ve baskıya tabi tutuldu. Torrent ve ekibi. Çok iyi de bir ekibi var. Ciddi çalışıyorlar. Ciddi raporlamalar geliyor. Oyunculardaki ciddi gelişmeyi de görüyorum. Bunun etkisinin önümüzdeki sene daha çok ortaya çıkacağına inanıyorum. Galatasaray'ı dışarıdan biliyor. Türkiye'nin en çok bilinen spor markası yurt dışında. Bana Galatasaray'ın tarihini anlattım. Büyük bir idealle buraya geldiğini anlatınca "Barcelonaya bir kulüpten fazlası deriz. O biraz milliyetçi gerekçeler. Siz gerçekten bir kulüpten fazlasınız" dedi. Aynı şeyi Laporta da yaptı. İlk defa belki yapılacak. Kurulduğumuz yeri göstermek için Barcelona Başkanı Laporta'yı Galatasaray Lisesi'ne götüreceğiz. Torrent'le çok mutlu bir çalışma sürecimiz var.
Sadece Barcelona değil, belli özelliklerini takdir ettiğimiz çok kulüp var. Galatasaray'ın bu kulüplerle üst seviye işbirliği yapması önemli. Barcelona bunlardan biri. Barcelona deplasmanına gittiğimizde alt yapıdan 4 arkadaşımız, Barcelona'nın akademisini ziyaret ettiler. Bir maça gitmiyoruz. Arkadaşlarımız oraya gidip bilgi alsınlar istedik. Bize neler katacağını düşünüyoruz. Onların okeyi olmadan bir şey söyleyemem ama işbirliği amacımız var.
Galatasaray Adası, aslında bir takım hatalarımız nedeniyle kullanamadık. Yönetimlerdeki bir çok kişi, özellikle Galatasaraylı herhangi bir kredi beklentisi olmadan çok büyük emekler verdi. Göreve geldiğimizde zaten bu davayı takip edilmesi gerektiği gibi takip edeceğimizi söylemiştik. Davalarımızı çok yakından ve iyi takip ettik. Türkiye'nin yargı sürecine baktığımızda istinafta öne almak için dilekçe verdik. Dava sürecinin Yargıtay'dan bu kadar kısa sürede onaylanması Galatasaray'ın başarısıdır. Kimse de bu yapılmış pozitif işten kendisine pay almaya çalışmasın. Başarılar Galatasaray'ın. Başarısızlıklar da benim. Ada'da bir takım imarla ilgili çalışmalar var. Bir tespit davası var. Onun sonuçlarını bekliyoruz. Her şey beklediğimiz gibi giderse yazın sosyal tesis olarak açacağız. Ada'yla ilgili pozitif düşüncelerimiz var.
Taraftarlarımıza destekleri için çok teşekkür ederim. Hemfikir olmayabiliriz ama armanın peşindeyiz. Barcelona maçında çok ciddi bir taraftar sayısı olacak. Çeyrek finale çıkmayı ümit ediyoruz.