TFF, Fenerbahçe ve Galatasaray Kulübü'nün başkanları Ali Koç ile Dursun Özbek'i derbi öncesi Riva'da buluşmaya davet etmişti. Dursun Özbek TFF'nin bu teklifine cevap verdi. Dursun Özbek'in açıklamaları şöyle:
"Bugün benden haddini bilmeyen, giderek ahlaksızlaşan rakibimiz hakkında konuşmamı beklediğinizi tahmin ediyorum. Hepimizin içinde birikmiş çok şey var, bunun da farkındayım. Sizden önümüzdeki hafta oynanacak maça kadar sabretmenizi rica ediyorum. Sürekli bizi kışkırtarak, kardeşi kardeşe düşman etmeye çalışan bu projenin oyununa gelmeyeceğim. Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olarak toplumun ayarlarıyla oynama çalışmalarına da izin vermeyeceğim.
Dün TFF Başkanı imzalı bir yazı kulübümüze ulaştı. İstişare toplantısı tertip ediyorlar. Ali Koç'un ve kendisinin katılacağı bir toplantıdan bahsediyor. Mektup özetle Türk futbolunun marka değerine atıfta bulunup bu derbinin ne kadar önemli olduğundan bahsediyor.
Şimdi şunu sormak gerekir, şimdi mi yukarıda belirttiğiniz değerler aklınıza geldi. 8 aydan beri neredeydiniz? Arkadaşlarımla mektubun içeriğini paylaştım, mektupta iyi niyetli gözüken ifadelere rağmen söylenenlere şüpheyle yaklaştım.
Nitekim akşam saatlerinde TFF bu toplantıyı duyurdu. Daha henüz bizden bir cevap almadan toplantıyı duyurdu. O zaman endişlerimde ne kadar haklı olduğumu anladım. Asıl amaçları başkaydı. Daha henüz cevap vermemişken ve önemli maçımıza bir saat kala kulübümüzün cevabı beklenmeden bu çağrıyı takdirlerinize bırakıyorum. Amaçları reklam çalışmasıysa bunun tarafı olmayacağımın bilinmesini istiyorum.
Gerçekten futbol dünyası olarak, Türk futbolu olarak zor ve çok eziyetli bir dönemden geçiyoruz. Olaya bakar mısınız? Bu derbi sanki ilk defa Türkiye'de oynanıyor. İlk yarı derbi oynanmamış, o zaman bu kardeşlik, itidal çağrılarına hiç ihtiyaç duyulmamış... Ne zaman Galatasaray'ın sahasında oynamaya sıra geldiği zaman itidal çağrısı, memleketin huzuru, Türk futbolundaki huzur gündeme geliyor.
Bunun böyle olmadığının herkes farkında. Bugün geldiğimiz seviyeye baktığınız zaman elbette biz Galatasaray Spor Kulübü olarak hem memleketimizin huzurunun hem Türk futbol ailesindeki huzurun olmasını en çok isteyenlerdeniz.
Bugüne kadar olan olaylara sessiz kalıp en son gün önemli bir maçımızın bir saat ertesinde böyle bir deklerasyonla çıkıp, orada el sıkıştığımızda bütün problemler çözülecekmiş havası yapıp bunu basına da vermek bence güzel olmadı.
Burada yapılmak istenen art niyetli davranışı tasvip etmiyorum. Ayrıca bakın Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ve ben hak mahrumiyetindeyiz şu anda, 28 Şubat'ta bitiyor.
TFF'nin yönetmeliğine göre oradaki ifadelere baktığınız zaman eğer bir başkan veya yönetici hak mahrumiyeti aldıysa futbolla ilgili hiçbir konuda kulübü temsil edemez. Maçlara dahi gelemezsiniz.
Göstermelik dostluklara falan ihtiyacımız yok. Samimiyetse samimi duygularla yapılan her şeyin içinde varız. Biz futbolu seviyoruz ve futbolda da dünya markası olmuş bir kulübüz, bize yakışan bu. Davranış biçiminiz bunu sağlayacak şekilde olması lazım. Şunun bile idrakinde olunamıyor, 'Bu başkanları toplantıya çağırıyorum da bunların kulüpleri temsil yetkileri var mı şu anda?' Konuyu sizin yorumlarınıza bırakıyorum. Özellikle futbolda hep bahsettiğimiz adaletin sağlanması, futbolu kutuplaştıran, camiları kutuplaştıran, kardeşi kardeşe düşman eden bir çalışmanın içine girmemek lazım. Ülkemizin buna ihtiyacı olduğunu düşünüyorum, göstermelik toplantılara ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum."