Cem Dizdar: "Atılan golden çok iptallere sevinmek!" | Ülke futbol kamuoyu bir yanda münakaşa keşmekeşinde boğulup diğer yanda eğlenirken hamasetin ipliğinin pazara çıkması için ‘’normal bir maç’’ yetiyor da artıyor. Bir kaç gündür UEFA Kupası’nda nerelere varılabileceğinden çok ‘’ülke içi çekişmeler’’ konusunda tonu iyice yükseltilen demeçlerle hazırlandı Fenerbahçe maça. Nihayetinde sahaya çıkıldı ve ilk yarı görüldü ki Fenerbahçe de en az rakibi kadar hücumda etkili olabiliyordu. Lakin özellikle ‘’savunmacı’’ olarak tanımlanan Jose Mourinho’nun Fenerbahçesi takım savunması konusunda kendisini ilk devre bir parça zorlayan Rangers karşısında ciddi zaafiyet de gösteriyordu. Fred’in yokluğunda Sofyan Amrabat’ın onaramadığı orta sahadan geçen hemen her Rangers hücumu ya gol oldu ya tehlike! Oysa bizim ligde oynadıkları maçlarda bu problemler bu netlikte görünmüyor çünkü zorlayan takım sayısı çok az. Barry Ferguson maç önünde Edin Dzeko ile Dusan Tadic bağını koparmaktan söz ederken bazı sürprizlerinin de olacağını söylemişti. O bağı kopardığı gibi hazırlanan sürprizleri de peşpeşe sıraladı takımı. Dakika 60’a varıldığında maçı anlatan Özkan Öztürk üst üste iki kez kaleye giren topların ofsayt nedeniyle iptal edilmesine sevindirdi ülkeyi! (FANATİK)
Serkan Akcan: "Rövanş yokmuş gibi!" | Mourinho’nun devre arasında aldığı 4’lüye dönme kararı Glasgow’u stoper-bek arası koşular için cesaretlendirdi. Nitekim Rangers ikinci yarının ilk 15 dakikasında Dessers ile iki kez golle sonuçlanan atak yaptı, Allah’tan ikisi de VAR’dan ofsayt gerekçesiyle döndü. Bu formasyon değişiminin negatif etkisinin artıran bazı faktörleri görmezden gelemeyiz. Maximin ve Talisca’nın girişiyle 4-1-5’i Kadıköy’ün coşkusuyla oynamak Mourinho için bile fazla riskli bir karardı. Eliminasyon sisteminde dünyanın en başarılı 2 teknik adamından biri olan Mourinho’nun her şey bu 90 dakikada bitecek, İskoçya’da rövanş oynanmayacakmış gibi bir ikinci yarı planlaması maçın momentumunu kaybetmesine yol açtı. (FANATİK)
Faik Çetiner: "Masallar ve gerçekler" | Çok bilmiş, yemiş yutmuş! yorumcularımız maçtan önce Glasgow Rangers’a “çantada keklik” diyorlardı. Karşısınızda kim ne derse desin ada futbolunun esintilerini taşıyan bu platformda önemli işlere imza atmış bir takım vardı. Buraya kadar alkışlanarak gelen Fenerbahçe bu önemli 90 dakikaya son haftaların en formda oyuncusu Fred’siz yakalanmıştı. Takımın önemli parçalarından Oğuz Aydın da yoktu. Maç başladı, oyuna ısınamadan rakip hemen golü buldu. Orta alandan çabuk çıkan rakip takımı kolay karşılayamıyor, kanatları kullanamıyor, golü daha çok duran toplardan arıyorduk. Aslında oyun “nerdesin Fred, nerdesin Oğuz” diyordu. Amrabat hücuma katkı yapamıyor, Szymanski ve Tadic sadece orta yapmaya çalışıyorlardı. Bir korner sonucu gelen Djiku golü hepimizi ümitlendirirken, rakip yine bir ani atağında Cerny (sahanının en iyisi) ile yine öne geçiyordu. Maçı döndürmek için Mourinho riskli hamleler yapmaya başladı. Önce Yusuf’u dışarı alıp Talisca’yı (sadece şut attı) sonra da Szymanski’nin yerine Maximin’i aldı. Fenerbahçe’nin oyunu doldur boşalta dönerken rakip 3 gol attı, 2’si milim ofsayta takıldı. Rakip her atağında gol pozisyonu bulurken Fenerbahçe’nin futbolu çorbaya dönmüştü. Çabuk oynayan ani atağa kalkan takımlara karşı 3’lü defansın ne hallere düştüğünü gördük. Ne Skriniar ne diğer stoperler bir iş yapamadı. Rangers oynadığı futbol ile bizim futbol ulemalarına güzel bir ders verdi. Demek ki neymiş oynanmadan hiç bir maç kazanılmazmış. Hocan Mourinho da olsa, sahada Talisca da olsa bu değişmez. Fenerbahçe cephesi bu geceden itibaren Galatasaray kupa maçı muhabbetine başlayabilir. Çünkü bazıları gerçeklere değil, masallara inanır. (FANATİK)
Mehmet Ali Sabuncu: "Avrupa gevşeyene acımaz" | İstenilen olmadı, ancak asıl önemli konu, takımın sahada yok denecek kadar kötü olmasıydı. Herkes gevşemiş belli. İskoç acımaz. Glasgow’da tur için artık hem çok iyi oynayacak hem de gol atacaksınız. Zor mu zor, ancak imkansız da değil. Bu arada Avrupa’nın en kötüsü bizden iki gömlek iyi... Hadi yerli, yabancı hakemle gün geçirin şimdi. Avrupa’da ülkemizin iki dev takımından biri yok, diğeri yok olmak üzere... (FANATİK)
Gürcan Bilgiç: "İkinci yarıdaki hamleler mantıksız" | Nasıl başardılar bilmiyorum ama hatasız olması gerekenlerin, en kötü oynamayı seçtiği geceydi. Rangers'ın attığı gollerin tamamı bireysel yanlışlardan geldi. Szymanski'nin verimsizliği neredeyse rakibi bir kişi fazla oynatır oldu. İkinci golde genç Yusuf ofsaytı bozdu, Cherny'i kimse kovalamadı. Mourinho'nun maç öncesindeki analizi de sahayı tarif ediyor. "İyi savunma yapıyorlar, iyi kontraya çıkıyorlar. Ben bugünden daha çok tedirginim, rövanştan korkmuyorum" dedi. Maçı saatler önce oynamış sanki. Herkes Fred'in eksikliğindeki orta sahayı konuşuyor ama Mert Müldür'ün de "patinaj" yaptığı, Kostic'in tek başına ofansif hamleleri yüklendiği de ortada. İskoçlar hem bireysel beceriyi, hem oyun aklını, hem de koşu kalitesini getirdiler sahaya. Fenerbahçe'nin ikinci yarı hamlelerinde ise mantık aramak manasız hale geldi. Talisca ile dörtlü, Maximen ile de beşli forvete döndüler. Plan kaos olunca, hamlelerden verim almak da sahadakilerin bireysel performansına kaldı. 2-1'den dönmek adına içeriye kulübedeki tüm ofansifleri atmak, "Plan felsefenin önünde olmalı" diyen bir teknik adamı, yani Mourinho'yu açıklamıyor. Kendini inkar ederek, "Taktik-maktik yok" kararı alması aslında bir vazgeçiş. Arkasındaki binden fazla maçın hangisini böyle oynadı acaba? Tribünlerin skora rağmen bu çabayı görüp, maça asılmaları. Dediğimiz gibi geçen haftalar, seri galibiyetler, bazılarının ayarlarını bozmuş… Belki kendilerine gelirler. (SABAH)
Ömer Üründül: "Her yönüyle teknik adam felaketi" | Dün geceki her yönüyle olumsuz futbol ve alınan iki farklı yenilginin tek sorumlusu tereddütsüz teknik direktör Jose Mouriunho'dur. Ben yeri geldikçe her zaman vurguladım. Avrupa'nın en vasat takımları dahi fizik gücü ve oyun planı olarak bizim takımlarımızdan üstün. Bu görüşüm doğrultusunda, Fenerbahçe'nin çift santrforlu oyun anlayışında arkalarında da yürüyerek oynayan Tadic olursa Avrupa kulvarında işlerin iyi gitmesi tesadüflere bağlı oluyor. Maçta esas teknik adam felaketi ikinci yarıda başladı ve devam etti. Tadic'e ilaven güçsüz Talisca oyuna girdi. Ondan sonra haftalardır oynamayan ve ciddi kilo almış Maximin sahaya sürüldü. Bu tabloda bir de risk alıyorsun. Bu ne demektir, rakibe 'çık çık bana gol at' demektir… Rangers da gereğini yaptı. Geriyi kapattı, ani ve hızlı çıkışlarla geniş alanda pozisyonlar buldu. Filelere giden iki top kıl payı ofsayta takıldı. Bir tane çok net kaçırdılar, bir tanesinde de karşı karşıya üçüncü golü bulup iyice rahatladılar. Fenerbahçe'nin genel görüntüsünde bir ilginç tablo daha var. Uzun süredir yedek kalan, en az 4-5 kilo almış Maximin bütün arkadaşlarından daha hareketliydi! Bir çift sözüm de medyanın geneline… Bu sene önümüzde bir Galatasaray örneği varken bu defa Fenerbahçe için 'finale gider', 'İskoç takımı Rangers'ı rahat eler' dediler. Rangers vasat bir takım olsa da iki sene evvel Avrupa Ligi'nde final oynadığını ve şampiyonluğu penaltılarla kaybettiğini hiç akıllara getirmediler. (SABAH)
Uğur Meleke: "İlk yedi korneri neden Szymanski kullandı?" | Mourinho sezonun en formsuz gününü geçirdi. Merkez zaten Szymanski-Amrabat oynuyorken dahi çok geçirgendi. Ben oraya takviye yapacağını düşünürken tam aksine her değişiklikte daha da boşalttı merkezi. Ve Rangers’in kontralarına davetiye çıkardı. Fenerbahçe golü köşe atışı sonrası seken bir toptan buldu ama imkanınız varsa ilk 7 korneri inceleyin lütfen. Sahada hem Tadic, hem Kostic varken yedi köşe atışının tamamını Szymanski’nin kullanmasının birisi bana mantıklı bir açıklamasını yapabilir mi? Yedi kornerin neredeyse tamamını ön direkteki ilk Rangerslı’ya nişanladı Szymanski. (HÜRRİYET)
Güntekin Onay: "Mourinho kaybetti" | Rangers'ın 2 golü VAR’dan ofsaytla dönerken Fenerbahçe maçın 2’nci yarısında da orta-kafa-gol oynamaya devam etti. Bu kadar geniş ve kaliteli bir kadronun bir Avrupa maçında 42 tane orta yapıp başka hiçbir şey denememesi düşündürücü. Rövanşta Glasgow’da Fenerbahçe’nin işi daha zor olacak ve ciddi bir skor dezavantajı var. Çok yazık oldu. Fenerbahçe iyi bir kura çekmişti ve 2 Rangers maçı arasında lig maçı yoktu. Tur şansı az ise bunda en büyük pay Mourinho’nun orta sahayı boşaltması ve erken risk almasıydı. Dün oynanan futbol, sadece yüksek toplarla hücum yapmaya çalışmak Fenerbahçe’ye yakışmadı. (HÜRRİYET)
Koray Durkal: "Rangers'ın silahı kanat organizasyonları" | 15 ay teknik direktörlük yapan Belçikalı Philippe Clement’in takıma adapte ettiği 4-3-3 sisteminden sonra İskoç Barry Ferguson’un daha efektif bir 4-4-2’ye dönme çalışmaları bir hayli sancılı olacak gibi. Cyriel Dessers-Hamza İgamane ikilisini çift forvet olarak kullanmaya çalışan Ferguson için en ciddi sınav Fenerbahçe karşılaşması olacak. Savunma zaafiyetlerini göz önüne aldığımızda bu yeni sistemin Rangers adına handikaplar taşıdığını söylemek mümkün. Rangers adına hücumu şekillendiren en önemli unsur kanat organizasyonları. Özellikle takımın sağ kanadında oynayan Vaclac Cerny en kritik isim. Çek oyuncu bu sezon 15 gol, 7 asistlik bir performansa sahip. Onun etkinliğini azaltmak merkezden oyun kurmakta zorlanan Rangers’ı kilitlemek anlamına gelir. Takımın forvet ikilisi Dessers-Hamza İgamane de Cerny’nin açtığı alanları ve boşlukları değerlendirerek gole ulaşmaya çalışıyor. (HÜRRİYET)
Mert Aydın: "Fred olmayınca" | Fenerbahçe, Türkiye’de iyi bir seri yakaladı. Hepimiz Mourinho’nun takımı ne kadar sağlam hale getirdiğini konuşuyoruz. Ama bunu yaparken aslında bu takımın kusursuz bir kadroya sahip olmadığını unutuyoruz. Bazı temel oyuncuların yokluğu oyunu bozabiliyor.Fred’in cezalı oluşunun sahadaki oyunu bu kadar etkileyeceğini belki Mou da düşünmemişti. Ne Amrabat ne de Szymanski, Fenerbahçe için Rangers kilidini açacak pas trafiğini sağlayamadı. Hatta daha da ileri giderek oyun üstünlüğünün ele geçebileceği bölümlerde bireysel hatalarıyla 2 gol yedirdiler. Bu goller aslında oyunun tüm senaryosunun Rangers tarafından yazılmasını sağladı. (MİLLİYET)
Halil Özer: "Kaçınılmaz yenilgi" | Kötü oynadık, çok gol kaçırdık. Orta alanda eksiktik. İyi oynamadık ve doğal olarak yenildik. Doksan dakikanın özeti aslında bu. Fenerbahçe’nin gol pozisyonu bulma sıkıntısı yok. Rakip yarı alanda çok iyi organize oluyor. Ama dün sorun Rangers’ın geçiş hücumlarındaydı. Tabii Fred’in olmayışı bu sıkıntıyı yarattı. İlk iki gol bu sıkıntı yüzünden oldu. Tamam Amrabat iyi oyuncu ona sözüm yok. Ancak yanında Fred olunca çok daha etkili oluyor. Fred’in görevini yapması ise mümkün değil. Ne buna teknik kapasitesi, ne de futbol aklı müsait. Belki Mou, Szymanski’yi de oraya koyarak bu eksikliği gidermek istedi, ama olmadı. Tadic de hücuma yönelik oynayınca rakip o bölgede resmen at koşturdu. Örneğin ikinci gole bakın. Fred olsa o gol kesinlikle yenmezdi. Ama buna rağmen Fenerbahçe ilk yarıda soyunma odasına mağlup girmeyebilirdi. En Nesyri ve Dzeko’nun hiç olmayacak şekilde kaçırdığı goller vardı.Tabii koca takımın Fred’e bu kadar bağımlı olması sorgulanmalı. (MİLLİYET)