PEREIRA'NIN CESARETİ - İlker Yağcıoğlu (Takvim) Fenerbahçe ikinci maçı da kayıpsız atlattı ve yoluna büyük bir moralle devam ediyor. Dün geceki maçın kahramanı ise tek kelimeyle Pereira'ydı. Her şey bir tarafa Mesut'u Zajc'ı yedek oturtup Muhammed ile maça başlaması bile büyük cesaret işiydi ve övgüyü hak ediyor. Aynı şekilde oyun 0-0'ken 16 yaşındaki Arda'yı oyuna sürmesi de her teknik adamın yapabileceği bir şey değil. Oyunu tartışabilirsiniz, kazanırsınız ya da kaybedersiniz. Sonuçta futbol bu. Asıl önemli olan ise oyuncu kazanmaktır. Bu yüzden Pereira'nın bu kararlarına saygı duyuyorum.
İSVİÇRE ÇAKISI - Bülent Timurlenk (Sabah) Devre arasına biri isabetli 6 hücumla giden Fenerbahçe iştahlı dönmüştü sahaya. Genç Muhammed forvet arkasında sağında solunda partner bulamadı ve pas istasyonlarını kolay kıran Antalya, 60'ı da kalesinden gol görmeden geçti. Böyle anlarda birinin maçı ateşlemesi gerekir. İlk yarıda 60 metre deparla rakibi prese boğan, ikinci yarıda gollük kafa şutu olan Szalai, İsviçre Çakısı gibiydi. Serdar girdikten sonra ortanın soluna geçti ve takımını itti. Valencia ile hareketlenen Fenerbahçe karşısında Boffin ile direnen Antalya aynı dakikada 3 net vuruşu fırsatından faydalanamayınca bildik klişe girdi devreye: Atamayana atarlar. Zajc attı. Son dakikada Antalya'nın penaltı beklediği pozisyon ve dönüşünde Mesut'un asistiyle Valencia'nın golü. Santrfor transferi bekleyen, biri santrfor, dördü orta saha 5 sakatı olan Pereira ikide iki yaptı. Golleri kenardan getirdiği adamlarla bulsa da Altay'a da çok şey borçlu...
ATAMAYANA ATARLAR - Şansal Büyüka (Milliyet) Sonuçtan bağımsız yazmalıyım… Özellikle ilk yarıda Fenerbahçe’nin sürekli önde basmasını, rakibe temaslı oynamasını, hırsını ve isteğini beğendim… Buna rağmen Fenerbahçe rakip ceza alanına henüz girmeden Antalyaspor iki net gol pozisyonunu kullanamadı… Devre bittiğinde Fenerbahçe’nin gol pozisyonu yoktu, Antalya’nın kaçırdığı üç net pozisyon vardı… O zaman ne anladım ben bu işten… Şunu söylemeliyiz… Fenerbahçe ne kadar istekli oynarsa oynasın, hücumda oyunu organize edecek ve ceza alanı içinde işi bitirecek oyuncuları yok…Antalya ikinci yarıda genelde savunmada kaldı ama bitime üç dakika kala mucize bir gol kaçırdı… İlginçtir futbolun vazgeçilmez kuralı işledi... Atamayana attılar... Dönen topta Fenerbahçe golü buldu… Asisti de bir dakika önce oyuna giren Arda yaptı… Anlayacağınız bir dakika, bir maçın kaderini belirledi… Bitmedi… Uzatmada Antalya bir mucize gol daha kaçırdı, dönen topta bu defa Fenerbahçe’nin ikinci golü geldi… Fenerbahçe aslında hak ettiği bir maçı son 5 dakikada mucizelerle kazandı… Şunu unutmayın mucizeler her zaman değil, ara - sıra olur… Beklemeyin, alın şu golcüyü...
BASKILI-COŞKULU - Gürcan Bilgiç (Sabah) Çabuk oynamak ile acele etmek arasındaki fark, Antalyaspor defansının dengesiz anlarından pozisyon çıkartamadı. Bir tanesi hariç... 27'de Tisserand'ın söktüğü topu, Gustavo'nun filelere gönderdiğini izledik. Maçın hakemi pozisyonu devam ettirdi, yardımcısı ise faul olduğunu iddia etti. Halil Umut Meler VAR'a gitmedi, tertemiz gol güme gitti. Son dakikaların affedilmeyen bölümünde önce Antalyaspor'un golün burnunun dibinden geçmesinden saniyeler sonra, genç Arda'nın karıştırdı ortalığı, Zajc'ın plasesiyle gecenin rengi sarı-lacivert'e döndü. Sonrasında Mesut, Valencia ile birlikte ikinci golü yaptı. 60'dan sonra sahaya giren dört oyuncunun da iki gole direkt katkıları olduğunun da altını çizelim. Fenerbahçe değerli bir galibiyet aldı. Bunu takım coşkusuyla, arzusuyla başardılar. Transferlerin beklendiği geçiş sürecindeler ve kazanıyorlar.
KARARA SAYGI DUYMAK GEREKİYOR - Deniz Çoban (Fanatik) 26. dakikada tartışmaya açık bir pozisyon yaşandı. Fenerbahçe’nin golü Tisserand’ın, Amilton’a faul yaptığı gerekçesiyle yardımcı hakemin bayrağı üzerine iptal edildi. Her şeyden önce, Halil Umut Meler’in faul bayrağını görmesine rağmen, düdüğü geciktirerek pozisyonun tamamlanmasını beklemesi yerinde bir uygulamaydı. VAR’ın pozisyonu kontrol etmesine fırsat vermiş oldu. Düdüğü çalmış olsa ve pozisyon faul çıkmasa, VAR’ın fonksiyonu kalmamış olacaktı. Pozisyonda faul olup olmadığı konusuna gelirsek, tartışmaya açık bir karardı. Tisserand’ın eli rakibinin üzerinde ve itiyor görüntüsü var. Bu temasla düşüp düşmeyeceği ise hakem taktiri. Bu kadar yakın mesafeden bakan ve tereddüt etmeden bayrağını kaldıran yardımcı hakemin kararına saygı duymak gerektiği fikrindeyim. Maçın son anlarında Slazai’nin koluna çarpan topta hakemin devam kararı doğruydu. Fenerbahçeli oyuncunun kolu doğal konumdaydı.
YÖNLENDİRMEK - Reha Kapsal (Fotomaç) Fenerbahçe daha fazla topa sahip oldu. Top bir araçtır, amaç saha içinde hücum organizasyonlarıyla problemi çözüp sonuca gitmektir.'Burada amaç topu yönlendirmek değil, rakibi yönledirmektir' Fenerbahçe'nin saha içindeki toplu ve topsuz savunma arkasındaki rakibi yönlendirdikten sonraki kendine opsiyonlar ve gol pozisyonları hazırlaması şu andaki eldeki kadro ve hücum senkronizasyonu yeterli görünmüyor.Bu maç yalnız değil, bundan sonraki maçlar için de 0-0'ı daha güçlü hücum oyunlarıyla oynayıp saha içinde fark yaratması gerekir.Pereira'nın yaptığı doğru değişikliklerle Fenerbahçe'nin oyun hızı da arttı. Hak ettiği maçta galip gelmesini bildi.