"Mütevazı Sivas 0-0 Pahalı Sivas" - Uğur Meleke | Sivasspor, bu ligin ‘Martı Jonathan Livingston’ı adeta. Tüm martılar normal uçarken, onlar taklalar atıyorlar! Bir sezonda dört teknik adam değiştiren kulüplerin aksine, 4 yıldır aynı hocayla çalışıyorlar...Dün Rıza Hoca hafta sonu kullanmadığı Ulvestad’a merkezde şans verdi, hem pres güçleri arttı, hem de Charisis’in lige göre önde daha etkili olduğunu gördük. Ligde ilk 11’de oynayan Yatabare kulübede başladı, Caicedo ön tarafta oldukça hareketliydi. Ancak Sivas’ın dün iç sahada hayal ettiği sonucu alamama nedeni, Fenerbahçe’nin kendilerine çok benzer bir planla oynaması idi.Fenerbahçe dün orta sahayı alışılmışın aksine pek ikili bırakmadı, Jesus maça klasik santrfor olarak yalnızca Pedro ile başladı, King-Batshuayi ile bitirdi. Orta sahayı seksen dakika boyunca üçlü tuttu Portekizli Hoca. Sivas’ın en etkili oyuncusu Gradel ilk devrede Ferdi’ye zaman zaman üstünlük kurdu ancak oraya da 46’da Osayi Samuel hamlesi gelince daha da kilitlendi oyun. Dün sahada bir ‘mütevazı Sivasspor’la bir de ‘pahalı Sivasspor’ vardı adeta. İki Sivasspor oyunu sahada birbirini nötralize edince eşleşmenin kaderi de Mayıs sonundaki rövanşa kaldı haliyle. (Hürriyet)
"Hiç oynamasaydınız!.." - Ercan Güven | Aynı takımlar aynı yerde beş gün arayla yeni bir 90 dakikaya çıkınca kaldıkları yerden devam eder sanılır ama lig mücadelesinin zerresi yoktu kupa yarı finali ilk ayağında. Çünkü ortada çözülemeyen bir düğüm vardı.Sivas’ın sağlam orta sahası, kanatları da kullanamayan Fenerbahçe’ye bir tek uzun topları bırakmış, Sivasspor’un ise sadece sağ kanatta topu Gradel’le buluşturup onun hızından ve tekniğinden gol umma şansı kalmıştı.Ayrıca, iki ayaklı kupa yarı finalinin Sivas ayağına her iki takım da temkinli oynamak için çıkmıştı. Hatta berabere kalmak için!..Oysa rövanşa İstanbul’a gelecek geçen yılın kupa şampiyonu Sivasspor, kendi sahasında işini kolaylaştıracak bir sonuç almalıydı ki, o da farkında değil gibiydi.Son on dakika Rossi ve İrfan Can’ı çıkarıp Crespo ile King’i sokan ve santrfor sayısını vazgeçemediği gibi çiftleyen Jesus’un hamlesi bu kez göstermelik gibiydi. Gerçekten beraberliğe razı olmayıp kazanmak istese onun saha kenarındaki sinir krizlerini, bağırıp çağırmalarını izlerdik ama bu kez eser yoktu. Çünkü rahattı... Maç iki ayaklıydı ve eleştirisiz bir beraberliği özlemiş olmalıydı Jesus.Son dakikalarda Fenerbahçeli futbolcuların biraz başına buyruk hareket edip teknik direktörlerinin planlarını bozacak şekilde bireysel gol arayışları vardı ama sonuç alamadılar neyse ki!.. Skordan herkes o kadar memnundu ki, King’i penaltıyla durduran Muammer’e bile düdük çalmadı hakem, görmeyen hakemi uyarmadı VAR... Fenerbahçe’ye gelince “gözleri VAR ama görmüyorlar”!Öyle bir maçtı ki, ne bir hüküm yarattı, ne tat verdi, ne de sonuçları oldu. Oynanmasa da olurdu yani. (Milliyet)
"İstediğini aldı..." - Gürcan Bilgiç | Maçın hikâyesini üç gün önceki mücadele üstüne yorumlayanlar, ayrı stratejilerin hesabını yapmadılar. Birisinde kazanılması gereken puan vardı, dün akşam ise ikinci maç öncesinde avantajlı skoru almaktı hedef. Bu durum karşımıza daha öne oynamak isteyen, rakip sahada baskı peşine düşen Sivasspor'u çıkardı. Rıza Hoca, Kadıköy'de savunmak istediği bir skor istiyordu ki, planlarını da Fenerbahçe'nin zaafları üzerine kurabilsin.Jesus, beklediğimiz sert rotasyonu yapmadı. Takım dengesini bozmadan, lig maçında oynatmayacağı Arao ve İrfan Can Kahveci'ye de şans vererek, Mert Hakan'ın temposundan faydalanmak istedi.Valencia'nın "bakıma" alınması, Giresun maçına saklanması doğru karar. Ama Pedro'ya güvenilmesi enteresan. Lig maçında stoperlerin gölgesinde kalmıştı, dün de topu kontrole alıp, takımını öne taşıması beklendi. Arao müthiş bir oyun aklı ve pas temposu ile oynadı dün. Ferdi üç farklı pozisyonda oynadı 90 dakikada... Luan Peres maç eksiğine rağmen ne kadar usta olduğunu gösterdi. Yedi aylık ayrılığın defans kalitesine çok şeyler kaybettirdiğini gördük. Zor deplasman, zor rakip... Gerilimi yüksek maçı, hazırlık karşılaşması temposunda oynayıp bitirmek. F.Bahçe kupa yolunda istediği gibi gidiyor. (Sabah)
"Rövanşı düşününce!" - Serkan Akcan | Türkiye Kupası’nın tüm turları tek maç üzerinden oynanırken sadece yarı finalinin çift maçlı eliminasyon sisteminden oynanması Sivasspor-Fenerbahçe müsabakasının temposunu belirleyen en önemli detaydı. İki takımın düşük ritimde, deyim yerindeyse rölantide çalışan bir otomobil motoru gibi hiç devirlenmeden oynamaları seyir zevkini düşürdü. 24 Mayıs’taki rövanşı düşünmenin etkisi yüksekti elbette. Zira Fenerbahçe için Kadıköy’de rövanşı düşünerek tempoyu yükseltmemesi anlaşılır bir durum. Pedro yine fazla etkisiz ve yalnızdı. Valencia sahada olmadığında Pedro’nun Rossi ya da Emre Mor’la oynadığı ikili yapının işe yaradığını söylemek zor zaten. Gerçi Batshuayi 61’de Arda ile birlikte oyuna girdikten sonra da Fenerbahçe’nin oyununda gözle görülür bir değişim olduğunu söylemek zor. Ta ki King-Rossi değişip, ön alan baskısını iyi yapan iki santrfor sahada buluşana kadar. Genel olarak temponun çok yükselmediği, iki tarafın da rövanşa oynadığı bir mücadele oldu.Umarım önümüzdeki sezondan itibaren tüm turlar gibi yarı finaller de tek maçlı eliminasyon sistemine dönülür. (Fanatik)