"Oyuncuların öz güvenleri kalmamış" - İskender Günen | Başarısız sonuçlar ve ardından gelen teknik adam değişiklikleri... Ama dün bir kez daha görüldü ki bir türlü istenilen değişim gerçekleşmiyor. Sıradanlaşmış, sorumluluktan uzak, mücadele gücü yetersiz, takım olma bilincinden uzak bir takım vardı sahada. Ve oyuncuların öz güvenleri hiç yoktu. Bir Gomez var, geldiği günden bugüne kadar takımı adına katkı yapmaktan o kadar uzak ki forma giydiği her maç Trabzon'u 10 kişi oynatmakta. İlk yarıda hücumda Markovic katkı yapan oyunculardan biriydi ama sorunu, Eren ile iyi bir ikili oluşturamaması. Larsen ve Abdülkadir'in hücum girişimleri hiç yoktu. Savunmada Larsen yetersizdi. Orta alanda Siopis mücadele etmeye çalışan tek oyuncu. Doğucan ise sıkça pas hatası yaptı.İkinci yarı yapılan oyuncu değişikliklerinden sonra saman alevi gibi oluşan atak girişimlerinden de istenilen gol pozisyonları bir türlü üretilemedi. Uğurcan, 2 gol yemesine rağmen kurtardığı 3 net pozisyonla farkın açılmasını önledi. Trabzonspor artık bir karar vermek zorunda. Bundan sonraki maçlarda yeni oyunculara şans verilmeli. Çünkü artık gelecek yılın yapılanmasının zamanı geldi. Eğer aynı oyuncularda ısrar edilirse dünkü görüntüden farksız bir yapı ne yazık ki ortaya çıkmaz. Geçen yılın şampiyon olan takımının bugün geldiği nokta büyük bir hayal kırıklığı. Artık geçmişi bir kenara bırakarak akılcı, somut adımlar atılmalı. (Sabah)
"Trabzon’da bu yol nereye gider?" - Ulaş Özdemir | Öncelikle 'nasıl' gideceğini bilmelisin! "Nasıl?" sorusunun cevabı, sezonun başında yatıyordu aslında. Bazı işaretler vardı elbette… Mesela Abdullah Avcı, Alanyaspor maçından sonra şunu söylemişti: "Burada hastalık var ve geçici gibi de durmuyor."Hastalığı yaratan kimdi, hastalığın adı neydi, belli değildi! Bu durum önce Abdullah Avcı'yı, sonra yardımcısı Orhan Ak'ı ayırdı. Hastalığın adını koyamadılar ama yazalım: Organizasyonsuzluk! Yani bir oyunun planına göre değil de önce oyuncuyu alıp sonra oyun oluşturulmaya çalışılmasıydı sorun.Gelelim yazının başlığına… "Bu yol nereye gider?"Hastalığı yaratanlar artık yok. Kalan sağlar bizim misali… Trabzonspor geçmişte de ağır durumlar yaşadı ve buralardan çıkmayı başardı. Bugün daha ağır bir durum var, evet! Çıkmanın yolu da var, evet! Aceleyle ve panikle yapılacak her hareket, sonuçları ağırlaştırır. Buralar gül bahçesi değil artık. Önce akıl ve irade, devamında doğruları çoğaltarak metanetle yürümekten başkaca 'yol' yok efendiler… (Sabah)
"Trabzon’u her takım yenebilir!" - Cemal Ersen | Bakın abartmıyorum; bu ligde Trabzonspor’u yenemeyecek takım kalmadı artık. Daha iyi olduklarından mı? Elbette hayır, çünkü Karadeniz temsilcisi sıradan, öz güvensiz ve ruhsuz bir kişiliğe dönüştü. Dün akşam da bu fırsatı değerlendirmek Kasımpaşaspor’a nasip oldu. Sıkıntılı günler geçiren emektar Kemal Özdeş’in öğrencileri istekli, kararlı ve üstündü. Karşılığını alırken yapması gerekenleri yaptı sadece. Aklını kullandı, haddini bilerek oynadı, fırsatları değerlendirdi.Trabzonspor’un bu sezon maalesef bir oyun planı ve karakteri yok. Reaksiyon veremiyor, bir kabullenmişlik ve bıkkınlık hali hakim. Düzelmesi mümkün mü? Vallahi bu psikolojiden kurtulması ve ayağa kalkması kolay görünmüyor.Yenilerden söz etmiyorum bile. Başta kaptan Uğurcan olmak üzere Abdülkadir Ömür, Bakasetas, Siopes, Visca, Hüseyin Türkmen, Hamsik. Soruyorum; hangisine son şampiyonun aktörleri dersiniz? Kaçı o özel yetenekleri sergileyebiliyor son dönemlerde?Gomez, Trezeguet ve Umut Bozok, forvet diye alınmadı mı? Üçünün gollerini toplayın, bir Cornelius ediyor mu? Kanatlar derseniz, uçamayan kuş. Geçen sezonun aynı döneminde savunmasıyla ayakta kalan Trabzonspor’un yediği gol sayısının şimdilik (!) iki katına çıkması, çok mu normal acaba? Suçlular ayağa kalkacak mı?Dahası bu kadroyu kim kurdu, kim onay verdi, karşılığı olmayan transferler hangi bütçe ile yapıldı? Bu soruların yanıtını iki kişi biliyor. Onlar da şu an ya tatilde veya izlerinin silinmesi için dua ediyorlar.Dün akşamki maçın özelinde söylemiyorum; hani öyle çaresiz hissedersiniz ve “bitse de gitsek” dersiniz ya. Bu defa durum çok farklı; Trabzonsporlu oyuncular maç bitse de gitsek demiyor, “sezon bitse de kurtulsak bu işkenceden” diyor.Sonuçta Trabzonspor’un yeni başkanı ve enkazın altına elini sokan yönetimi var. Doğrusu, cesaretlerinden dolayı kutluyorum hepsini. Böyle bir ortamda ne düşündüler, nasıl bir hesap yaptılar ve ateşten gömleği giydiler anlamıyorum?Sabır, umut, hoşgörü sözcüklerini unutsun Trabzonspor camiası. Çünkü istifaya davet edilecek yönetim ve teknik direktörü yok kulübün. Sabır taşı da çatladı, söz dinlemiyor! (Milliyet)
"Bir Trabzonspor deplasman klasiği" - Engin Kehale | Maçtan önce Opta editoryal ekibi ile rakamları konuşurken ilginç bir istatistiğe denk geldik. Trabzonspor, sezonun başından beri her lig maçına farklı 11 ile çıkmış. İki maç arasındaki 11’lerden bahsetmiyorum, toplam 26 maçta birbiriyle çakışan bir tane bile aynı kadro yok. Her maç ortalama 2.8 oyuncu değişmiş. Hal böyle olunca ne oyun ne oyuncu ne de teknik adam istikrarından söz etmenin bir anlamı yok. Yedek kulübesine bakıyorsun, kâğıt üzerinde bir takım da orada var. Fakat sahaya sürsen hangisi takım arkadaşlarından daha iyi performans verir diye düşününce, cevap verebilmek zor.Doğucan-Siopis’li yapı ile oyunu daha iyi tutup, hızlı iki kenarla skoru alabileceğini düşündü İhsan Derelioğlu. Kasımpaşa tempolu oyunda sahayı dikine rahat delebilen bir takım olduğu için, buna önlem almak istedi belli ki.ÖZDEŞ’TEN iKi SÜRPRiZ Kemal Özdeş ise biraz kendi oyununu kendi oyuncularıyla oynamak ister gibiydi. Tarkan, Mustafa Eskihellaç iki sürprizi oldu. İlk yarı Chouiar’ın müthiş frikik golü dışında saha içerisinde üretken iki takım yoktu fakat oyun planını daha net ortaya koyan taraf ev sahibiydi. Trabzonspor sezonun büyük bir kısmında deplasmanlarda olduğu gibi kendi oyununu rakibe kabul ettirmekte zorlandı.İkinci yarı Visca’lı başlangıç biraz daha enerjik olsa da kısa sürede merkezdeki kırılgan yapı gözle görülür hale geldi. 51-55’te Fall pozisyon yakaladı. Kısa süre sonra da Visca sakatlanarak kenara geldi. Chouiar’ın kaçırdığı golle maçı koparma fırsatını tepen Kasımpaşa, Eysseric’in penaltısıyla fişi çekmeyi başardı. (Hürriyet)
"Kalan bölüm çileye dönüşebilir" - Erman Özgür | Trabzonspor sezon başından beri farklı nedenlerle (Kötü oyun, sakatlık, yorgunluk gibi) yapılan rotasyonlara oyun olarak çek da iyi tepki vermemişken, İhsan Derelioğlu da kupa maçından sonra biraz da mecburiyetten rotasyonlu bir 11 ile başladı maça. Hedefsiz kalmış takımların genel olarak yaşadığı dağınıklık Trabzonspor'da da vardı. Fark yaratması beklenen Abdülkadir Ömür ve Bakasetas etkisiz, Maxi Gomez yalnız, Markovic ise çok şey yapmak istemesine rağmen yeterli olamadı. 1-2 Maxi Gomez denemesinde Günay başarılı oldu. Trabzonspor'a göre hedefini daha ciddiye alan Kasımpaşa ise dengeli oyunda Mounir ile enfes bir frikik golü bularak tabelayı lehine çevirmeyi başardı. Trabzonspor 2. yarıya orta sahayı Siopis'e bırakarak biraz risk alıp Visca ile başladı. Ancak çok adamla rakip sahada oynamak Trabzonspor'a değil Kasımpaşa'ya pozisyonlar getirdi. Fall-Uğurcan düellosunda Uğurcan yaptığı kurtarışlarla en azından takımını oyunda tuttu. Ancak o da daha fazla dayanamadı. Fall'un yaptırdığı penaltıda Eysseric golü atarak fişi çekti.Trabzonspor'da ne bireysel ne de takım halinde maçı hisseden oyuncu bulmak neredeyse imkansızken, Kasımpaşa'da Mounir, Eysseric ve Fall galibiyete damga vuran oyuncular oldular. Trabzonspor sezonun kalanı için nasıl bir hedef bulur, oyuncuları nasıl motive eder bilmem ama daha uzun bir süre varken bu görüntüsü ile sezonun kalanı Trabzonspor için çileye dönüşür. (Fanatik)
"Umutsuz vaka!" - Safa Can Konuksever | Kupadan elendikten sonra net hedefi kalmayan Trabzonspor’un Kasımpaşa maçında harikalar yaratmasını kimse beklemiyordu. Ancak bu kadar ruhsuz, isteksiz ve konsantrasyondan uzak bir takım görüntüsü de pek anlaşılır değil. Koskoca ilk yarıda Bakasetas ve Gomez’in çaprazdan yaptığı şut denemeleri dışında Trabzonspor’un yarattığı tehlike yok. Orta sahadan bir türlü pasla çıkamayan Bordo-Mavililer, ilk topu uzun vurarak 3. bölgede set oyununa geçmeyi denedi. Ancak Gomez dışında o topları indirecek oyuncu olmayınca, o plan da tutmadı. Kasımpaşa orta alanı hep rahat geçti, bol bol kaleyi yokladı, Chouair’in şık frikiğiyle de golü attı. Zaten son haftaların nadir iyi isimlerinden Abdülkadir Ömür’ün sağ çizgiye çekildiği bir düzende, orta alanda güçlü olmak Trabzonspor için imkansızdı!Hak edilmiş yenilgiİkinci devre başlarken, İhsan hocanın ilk işi Abdülkadir’i merkeze çekip, Visca’yı oyuna almak oldu. 10 dakikalık bölümde Trabzonspor daha hareketli gözükse de tempo kısa sürdü. Zaten Visca sakatlanıp çıkınca, maç başındaki düzene mecburen dönüldü. Kasımpaşa ise arkada kalabalık bekleyip, geçiş hücumlarıyla tehlike yaratmaya çalıştı. Nitekim aradıkları fırsatı bulup, Mustafa Eskihellaç ile golü attılar ancak VAR’a takıldılar. 76. dakikada ise Eysseric’in gole çevirdiği penaltı sonrası Trabzonspor tamamen pes etti. Avrupa, kupa, lig fark etmeksizin yine bir deplasmanda tel tel dökülen Bordo-Mavili takım, hakedilmiş yenilgilerine bir yenisini ekledi! (Fanatik)