Serdar Ali Çelikler - HABERTÜRK | Bir süredir "oyunsuz kazanma" serisine giren Fenerbahçe, Ankaragücü karşısına epey eksikle çıktı. Öyle ki orta sahanın ortasında oynayabilecek Sosa - Mert Hakan ve Tolga yoktu. Ozan ve Gustavo'yu yedekleyebilecek isim Balıkesir'den geri çağrılan İsmail'di sadece. Bu şartlar altında bence olabilecek en iyi 11'i sahaya sürmüştü Erol Bulut.
Thiam ve Enner Valencia hücum kanatlarında olunca bu isimlerin defansif katkıları da oluyor. Bu şekilde olunca da atletik mücadele üzerine kurulu ligimizde üstünlük Fenerbahçe'ye geçiyor. Sol bek Novak ve sağ bek Nazım iki hızlı kanat forvetine karşı daha bekleme pozisyonunda kalınca F.Bahçe üretimde zorlandı. Ama top rakipteyken iyi savunma yapan iki kanat forveti Enner ve Thiam'ın batıcı koşuları, arayıştaki hareketli koşuları Ankaragücü savunmasını zorladı.
Nitekim Enner'in bölgeye ortasında Thiam'ın vuruşunda rakip kaleci ikramda bulununca F.Bahçe öne geçti. Bu golden sonra F.Bahçe dengeli giden maçın oyun hakimi de oldu. Hep beğendiğim Atakan, tandem partneri Sarlija'yı bozunca Samatta ikiledi. O andan itibaren Ankaragücü teslim oldu. Ankaragücü teknik sorumlusu Mustafa Dalcı, takımı yükseltmişti. Bu maçta ilginç bir şekilde oyuncular fizik olarak çok düşüktü. Sarlija ve Paintsil her seferinde kendini yere attı. Dalcı'yı bir konuda tebrik etmek istiyorum. Ankaragücü kornerlerinde oyuncular altıpasta duruyor. Liverpool'da Klopp bu düzeni uyguluyor. Dalcı'yı ligimize getirdiği bu farklılıktan ötürü kutluyorum.
Mehmet Demirkol - FANATİK | Fenerbahçe, en akışkan oyunlarından birini oynadı. Bu oyunda Pelkas da Mesut Özil'le pas akışına direkt katkı yapar. Mesut, Erol Bulut için bir piyango ve onu büyük bir hoca sınıfına sokar. Ligin başından bu yana Fenerbahçe’nin sergilediği en akışkan oyunlardan biri belki de birincisiydi. Bunu topa sahip olarak ve muhtemelen bugüne kadarki en fazla pas serisini yaparak sağladılar. Rakibi açmak için orta sahada çizgiden çizgiye bir pas trafiği kurmak yine tercih edilen bir yöntem değildi. Daha çok 4-2-4’ü geniş alana yayıp yine direkt oynamaya çalışarak bunu yaptılar. Bunun sonucu olarak ortalamanın çok üzerinde bir şut denemesi de yakaladılar. Fakat sık sık geri depar atmak zorunda da kaldılar. Böyle olunca bir süre sonra çekingenlik başladı ve baskıyı artırmak yerine durakladılar.
3-0’dan sonra da pas trafiği olmayınca Ankaragücü baskı kurdu, gol buldu. Samatta’nın güçlenmesi, Thiam ve Valencia’nın hareketliliği ev sahibi için güzel haberler. Bu yapı ve hareketlilikte Mesut’un temel bir rol oynaması beklenebilir. Yani Özil maçı seyrederken muhtemelen neler yapabileceğine dair kafasında bir şeyler canlanmıştır. Maç 3-0’a gelene kadar Ankaragücü’nün bulduğu 2 pozisyonun biri korner, diğer ikisi serbest vuruştandı. Sangare’nin belli bir standardı tutturduğunu artık söyleyebiliriz. Tisserand için de aynı şey geçerli.
Pelkas da Özil geldikten sonra pas akışına direkt kartı yapar. Birlikte oynarlar mı diye soruluyor. Cevap: Asıl beraber daha iyi oynarlar. Aslında Mesut, Erol Bulut için bir piyango gibi. Onun yeniden zirveye oynaması Bulut’u büyük teknik direktör sınıfına sokar. Son olarak Altay’ın elit genç kaleciler arasına girmek için şu yan top duran top sorununu gidermesi gerekiyor. Bunu yaptığında çok farklı bir noktaya gelecek.
Ömer Üründül - SABAH | A.Gücü'nün maça dağınık daha da önemlisi büyük taktik yanlışla pres yaparak başlaması F.Bahçe'nin işine yarayacak bir tabloydu. Ofansif girişimler için uygun ortam vardı. Ama F.Bahçe'nin atakları beklediğim gibi kopuk kopuk gelişiyordu. Çünkü dün geceki ileri üçlüsüyle organize bir futbol sergilemesi mümkün değildi. Sezon başından beri yeri geldikçe vurguladım. Valencia, Samatta ve Thiam'ın yapıları kanat forveti rolüne uygun değil. Böyle olunca da rakip defansların yerleşme düzenini ciddi arızalara uğratmak ve de beklerin bindirmelere ağırlık vermeleri zorlaşıyor. F.Bahçe'nin dünkü futbolu farklı galibiyete rağmen kesinlikle olumlu değil. Valencia, Samatta ve Thiam rakibin hatalarını değerlendirerek birer gol attılar. Ama onun dışında fiziki yetersizlikten oyuna katkıları çok azdı. Zaten ikisi de sakatlık problemiyle karşılaştı. F.Bahçe'de dün 3 kişi ağır yükü çekti. Sangare, Gustavo ve Ozan. Bu arada Mert Hakan'dan sonra Ozan'ın da cezalı duruma düşmesi Sivas deplasmanı için ciddi bir tehlikedir.
FAİK ÇETİNER - FANATİK | Erol Bulut 3 hücumcuyu (Valencia, Thiam, Samatta) 8. haftadaki Konya maçından sonra ilk defa yan yana baştan sahaya sürmüştü. Kadro bir an önce sonuca gitmek isteğinin göstergesiydi. Oyun başladığında Ankaragücü’nün önde baskı yaptığını gördük. Açık vermek istemeyen Fenerbahçe'den puan alma şartının gol atmak olduğunu bilen misafir takım ofansif futbolu tercih edince 5 dakikada sonunu hazırladı. Fenerbahçe'nin iş bitirici ayakları vardı, bunlara rakibin ferdi hataları da eklenince (İlk gol kaleci ikramı) önce Thiam ardından Samatta sahneye çıktı. Devreyi 2 farkla önde kapatan Sarı-Lacivertliler ikinci bölümde de zorlanmadı. İş bitiricilerden Valencia'nın attığı mükemmel gol de maça renk kattı. Ozan’ın Gustavo'nun ve Pelkas'ın istikrarlı oyunları sürüyor. Novak ısınma turlarında. Süper Ligde sonuç almayı en iyi beceren takmlardan biri olan Fenerbahçe kısacası seriye taktı gidiyor.
REHA KAPSAL - FOTOMAÇ | Fenerbahçe oyuna hücumda çizgilerde iki tane santrfor özelliği olan Valencia ve Thiam ile başladı. Böylece hücum hattında üç tane santrfor profilinde oyuncu ile mücadele etti. Eğer bu tercihle oyun başlangıcınız oluyorsa burada iki çizgi oyuncusu Nazım ve Novak'ın o koridoru daha fazla kullanması ve içeri daha fazla top taşıyıp orta yapması gerekiyor. Bunu zaman zaman doğru bir şekilde uyguladılar. Zaman zaman da Nazım ve Novak gerektiği kadar doğru yerde durmadı. Öne ve çizgilere gidip rakip ceza sahasına yakın oynayabilir, rakip Ankaragücü geriye yaslandığında daha farklı organizasyonlara imza atabilirlerdi.
Fenerbahçe, maçın ilk yarısında çok basit pas hataları yaptı. Bu bir an önce golü bulma telaşından olduğu gibi topun önündeki oyuncuların pasları kesmelerinden de kaynaklandı. Özellikle topa ritim verildiğinde Pelkas'ın biraz daha fazla gezmesi gerekir. Top hangi koridorda, hangi oyuncudaysa topun önündeki kişi olarak arkadaşlarına pas koridoru oluşturmalı... Pelkas gibi bir yetenekli oyuncu ile Fenerbahçe rakip kaleye daha çok dikine gidebilir ve daha üretken hale gelebilir.
Uğur Meleke - HÜRRİYET | Bir Erol Bulut takımı oyuncusuysanız savunma yapmak zorundasınız. Dün dakikalar 67’yi gösteriyordu. Valencia önde baskıyla kazandığı top ve şık bir şutla golü bulmuş, skoru 3-0’a taşımıştı. Fişi çekmişti yani. O sırada istatistiklere baktım: Fenerbahçe son derece üstün oynadığı maçta o ana kadar tam 16 şut çekmişti. Bu önemli... Ancak o dakikadaki faul istatistiği sizi şaşırtabilir: 67 dakikada Ankaragücü’nün 13 faulüne karşılık, Fenerbahçe’nin tam 19 faulü vardı. Bu faullerin 5’i Pelkas’tan, 4’ü Valencia’dan, 3’ü Thiam’dan, 2’si Samatta’dandı. İşte bu detay, Erol Bulut dönemi anlayışını tarif eder nitelikte: Topa yüzde 65 sahip olabilir, oyunu domine edebilirsiniz. Şutlarda 16-8 üstünlük de sağlayabilirsiniz. Ancak bir Erol Bulut takımı oyuncusuysanız, savunma yapmak zorundasınız. Sahada kalmak için öncelikli şart bu.
Dün Kadıköy’de Fenerbahçe bölüm bölüm gerçekten iyi futbol sergiledi: Ozan geçişlerde ağırlığını koydu, Nazım sağdan akılcı bindirmeler yaptı. Pelkas yeni oyun lideri. Thiam’la Samatta arasında telepatik bir uyum var. Sıkça yer değiştirerek savunma dengesini de bozdular. Valencia’yla birlikte bu dörtlü özellikle kaybettikleri toplar sonrası iştahlı bir baskı yaptılar. Maçın da anahtar detayı zaten bu: Fenerbahçe’nin karşı presi. Geri kazandıkları toplarla birçok pozisyon yarattılar. Hatta Valencia’nın golü de böyle geldi. Kazanamadıklarında da genelde faul yaptılar. Bu da Erol Bulut’un savunma/hücum dengesi felsefesinin temel prensiplerinden biri.
Ankaragücü’yse şu anda ligin zorlu fikstür dönemecinin içinde. Peş peşe Gaziantep, Başakşehir, Fenerbahçe, Kasımpaşa, Alanya’yla oynuyorlar. Zorlanmaları normal. Dün Paintsil’le hızlı hücumlar denediler ama Erol Bulut bu işlere çok kafa yoran bir teknik adam. Fazla alan bırakmadı Paintsil’e. Kornerlerde Altay’ın önünü kalabalıklaştırıp direkt şut denemeleri harikaydı. Bir topları da direkten döndü zaten. Maçın ikinci yarısına önde baskıyla başlayarak bir 10 dakika kadar ev sahibine zorluk da çıkarttılar. Ancak kaliteleri kısıtlı. Ve yapabileceklerinin maksimumu buydu bence.
Güntekin Onay - Hürriyet | Ev sahibi sarı lacivertliler, Ankaragücü’nün bireysel hatalarını iyi değerlendirdi.Fenerbahçe, Ankaragücü karşısında kolay bir galibiyet elde etti. Maça iyi başlamayan ev sahibi sarı lacivertliler, 28’inci dakikada Thiam ile gelen ilk golün ardından vites yükseltti ve maçın ilk bölümündeki tutukluğunu üzerinden attı. Fenerbahçe orta alanda Gustavo-Ozan-Pelkas üçlüsü ile iyi bir kimya yakaladı. Bu 3 oyuncu takımın bel kemiği. Son derece istikrarlı ve uyumlular. Özellikle Gustavo harika bir profesyonel ve 90 dakikanın her anında yüksek sorumluluk duygusuyla her şeyini ortaya koyuyor. Brezilyalı emektar dün de Fenerbahçe’nin en iyisiydi.
Ankaragücü’nün bireysel hatalarını iyi değerlendiren Fenerbahçe’de dün golcülerin sahneye çıkması da sevindirici. Nazım Sangare de kendisine gelen şansı iyi değerlendirmeye devam ediyor. Tisserand da son haftalarda sezon başına oranla daha iyi durumda.
Pandemi sürecinde yoğun maç trafiğinde, oynanan futbolun kalitesinden ziyade 3 puan daha önemli. Her takım kadrolarında erozyon yaşıyor. Fenerbahçe bu takvimden eksiklerine rağmen 5’te 5 yaparak hasarsız çıkmayı başardı. Zirve ile puanları tekrar eşitleyen Erol Bulut’un takımı çok görkemli futbol oynamadan da sonuca gitme alışkanlığını kazandı. Yarışta bu faktör de çok önemli. Ankaragücü ise çok fazla bireysel hata yaptığı maçta dağınık bir görüntü ortaya koydu. 3 maçtır kaybeden başkent ekibi birkaç hafta önceki mücadele gücünden çok uzaktı.