Saygı duyulacak futbol oynuyor - Osman Şenher |
Başlama düdüğüyle beraber Bodrum kalesi ablukaya alındı. Sağdan soldan ortalar, girilen gol pozisyonları, direkten dönen top, kalecinin kurtardıkları... İlk 45 dakika skorun 5-0 sarı-kırmızılıların lehine olması gerekirdi. Ama bu futbol, goller kaçabiliyor. Benim anlayamadığım tek şey teknik direktör Jose Morais ne kadar korkak bir hoca. Cim Bom’un kalesine doğru düzgün bir şut atmadan maçı tamamladı.
Bir kere Torreira, Lemina ve Saralı orta saha Galatasaray’ın futbol çıtasını yükseltti. Rakibe kesinlikle pozisyon vermiyorlar, ikinci bölgede kontrol sarı-kırmızılıların üstünlüğüyle geçiyor. Ayrıca ofansif olarak Torreira bir gol attı, bir de kaçırdığı goller var. Aynı şekilde Lemina muhteşem bir vuruş yaptı. O top da kalecinin şansıydı, gol olmadı. Defansta Sanchez, Abdülkerim ve Eren öyle bir mücadele ile karakter ortaya koyuyorlar ki, saygı duymamak mümkün değil. (MİLLİYET)
Surata inen şamar! - Bülent Timurlenk |
Galatasaray, Kadıköy'de bir kez daha kazanıp ezeli rakibini kupada Samandıra'ya yollamış, lig üçüncüsü Samsun'a taraftarı önünde kalesine isabetli şut çektirmemiş ama Bodrum maçının haftasına girilirken gündem "başka". Hayatında bir İtalyan spor gazetesinin sayfasını çevirmemişler "Juventus, Osimhen için Napoli ile masaya oturdu" yetmedi "Okan Buruk, Roma ile görüştü" diye kurusıkı sıkarak akıllarınca ligin liderinin gündemini değiştirecekler, kaos yaratacaklar… Dün Galatasaray'ın sadece ilk yarıda yaptığı 23 hücum, yalanın ağızlarına yuva yaptığı "haberciler"in suratına inen şamardır.
Frankowski dışında dün –iş düşmeyen Muslera hariç- 9 futbolcu da armanın ve formanın hakkını verdiler, son pas eksik kaldı, son vuruş kötüydü ama maçı 35 hücumla bitiren Okan Buruk'un takımı, kalan haftalar için de kartvizitini koydu ortaya…
Lemina geldi, Torreira uçtu! - Levent Tüzemen |
Torreira'nın 29'da kafa ile attığı gol mükemmeldi. Son haftalarda Torreira'yı hücumda çok fazla gol ararken görüyoruz. Bu verimliliğinin temelinde Sara-Torreira ve Lemina üçlüsünün oynamasının büyük payı var. Lemina'nın defansif yönü güçlü olunca Torreira da kendini daha fazla ön plana atabiliyor.
Barış Alper'e Allah her şeyi vermiş; fizik, güç, sürat, hırs… Bunlar güzel özellikler ama Barış'ın oyun aklını geliştirmesi, daha çabuk pas vermesi ve daha önemlisi gol vuruşları konusunda özel idmanlar yapması gerekiyor. Osimhen sahanın çok çalışkanıydı ama gol atma konusunda çok şanssızdı. Hırsı, çalışkanlığı G.Saray'ın hücum zenginliği yaşamasını sağladı. (SABAH)
Torreira'ya bakarsanız oyunu görürsünüz! - Uğur Meleke |
Dünya şampiyonu İspanyol teknik adam Del Bosque’nin yıllar önce Busquets için söylediği cümle dün akşam geldi aklıma. Ve dünkü Torreira performansına çok uygun düştü o cümle: “Oyuna bakarsanız Torreira’yı göremeyebilirsiniz. Ama Torreira’ya bakarsanız oyunu görürsünüz.”
Torreira, bir geri kazanma canavarı. Her pozisyonda doğru zamanda doğru yerde. Oyun görüşü çok yüksek, arkadaşları bir atak tamamlayamadığında Bodrum iki pas yapamadan oracıkta bitiyor ve geri kazanıyor topu. Torreira her topu geri kazandığı için arkadaşlarının işi kolaylaşıyor. Zira bir büyük takımı en çok zorlayan şey, geri koşmak. Torreira gibi bir geri kazanma silahınız varsa çok fazla geri koşmuyorsunuz haliyle.
Okan Buruk, çeşitli anlamsız denemeler sonrası 3 müsabakadır (Fenerbahçe, Samsun ve Bodrum’a karşı) fabrika ayarlarına döndü. Klasik 4-2-3-1’le, üç orta sahalı, Morata fantezisiz düzeniyle üç kritik maç kazandı; kupada ve ligde avantajını korudu. Sezonun geri kalanında da bu fabrika ayarlarından şaşacağını sanmıyorum Buruk’un. (HÜRRİYET)