Kazanan haklıdır ama... - Bilal Meşe | Kartal’ın gol umudu Immobile’nin adını kaç kez duyduk? Ne sağdan, ne de soldan beslendiğini söylemek çok zor. Joao Mario’nun 45’de attığı golde onun asistiyle adını duyabildik. Ole, rakibin baskılı oyununa set çekme adına bu yarıda Hadziahmedovic, Arroyo, Semih ve Muçi’yi sahaya sürerken, işe yaradığını da söylemek çok zor! Rakibin bu baskısı üzerine Ole, Tayyip Talha’yı da savunmaya almak zorunda kaldı. Tüm hatlarıyla savunmaya çekilen Beşiktaş’ın, rakibi durdurma adına gerekli direnişi gösterdiğini söylemek de çok zor. Valla, “Kazanan haklıdır” diye yerleşik bir deyim var, eyvallah. Yani Kartal kazandı ama iyi mi oynadı? Tartışılır! Kuşkusuz bu üç puanın mimarı yine bence doğum gününü kutlayan Mert Günok’tur. İyi ki doğdun, iyi ki varsın kardeş. (MİLLİYET)
Beşiktaş oyunu iyi noktaya getirdi - Ali Gültiken | Oyunun ilk yarısında çok fazla pozisyon zenginliği olmasa da Beşiktaş'ın kontrolünde oynandı. Hem topa hükmetti hem de oyunu yönlendirdi. Topa sahip olduğu anlarda özellikle kanat oyununda yakaladığı orta pozisyonlarını mümkün olduğunca yerden kullanmaya çalışarak isabet bulmaya çalıştı. Bu düşünce ilk yarı boyunca bir eksikle doğru işledi. Bu da planlanan pozisyon zenginliğini biraz eksik bıraktı. Mario'nun gol atması son haftalarda kendi adına iyi gidişin pozitif yönü oldu. Chamberlain'ın da oyun içerisinde pas dağıtımında ve dönen toplardaki kazanımlarda ciddi destekleri oldu. Bu oyuncuların kıpırdamasıyla Beşiktaş oturtmak istediği oyunu daha iyi bir noktaya getirdi. Taşlar yerine oturdukça Beşiktaş yukarıya doğru daha hızlı ilerliyor. (SABAH)
Norveçli dokunuşu! - Turgay Demir | Geride kalan hafta içi takımın derinliklerine indim!.. Hoca hakkında duyduklarım harika şeylerdi. Solskjaer'in futbolcularla kurduğu diyaloğun muhteşem olduğunu belirten kaynaklarım, hocanın takımda çok büyük saygı gördüğünün altını çizdiler. Dahası, karşımızda hem insan, hem de teknik adam olarak, her haliyle on numara, beş yıldız bir kişiliğin olduğunu söylediler. Joao Mario başta bir çok futbolcunun performansının artması boşuna değilmiş yani. Takımının her yerine dokunan, tüm oyuncularından en iyi verimi almak için çırpınan ve en önemlisi göle maya çalmadan, macera aramadan, gerçekçi ve pragmatik bir yaklaşımla kadro kuran Norveçli, şu dönemde Beşiktaş için büyük şans olmuş.. . Beşiktaş çok mu iyi oynuyor, hayır ama oyunu kendi kontrolünde tutmayı biliyor. İmmobile, Rafa Silva ya da bir başka isim olmuş hiç önemli değil, Solskjaer, yorulanı, işini eksik yapanı gördüğü anda müdahale ediyor ve müdahaleleri de gerçekçi. İmmobile çıkınca Semih giriyor, Rashica çıkınca da Arroyo… Şu gerçekçi değişiklikleri bile özlemiştik. İyi ki geldin Norveçli. Sevdik seni. (FOTOMAÇ)
Yedek kulübesinde kalite sorunu var! - Güntekin Onay | Beşiktaş iyi başladığı maçta ilk yarının mutlak hakimi olmasına rağmen rakip kale önünde etkili değildi ve az pozisyon üretti. Rakip ceza sahasına kadar topu çok etkili dolaştıran siyah-beyazlılar, ısrarla topu yerden oynayıp savunma arasına sızmaya çalıştı. Semih Kılıçsoy’un doğru pas açılarına gelip top alıp, pas oyununda aktif olması lazım. Arkadaşlarıyla saha içi iletişimi yok. Rakip kaleden uzak olduğu zaman topu ayağından çok daha çabuk çıkartmalı. Ayrıca 18 yaşındaki Keny Arroyo için de şu net bir şekilde görülüyor ki; henüz bu seviye için çok eksikleri var. Zaman zaman dar alanda etkili olabilir ama fiziksel olarak U19 takımında oynayıp pişmeli. Ole Gunnar Solskjaer oyuncu değişikliklerini çok erken yapıyor ve son 20 dakikadaki teslimiyetin nedeni girenlerin çıkanların kalitesinde olmaması ve saha içinde dengenin bozulması. Milot Rashica-Keny Arroyo değişikliği 58’de olmaz 75-80’de olur. (HÜRRİYET)